Karadeniz Balları
Türk kültüründe ve özellikle de Karadeniz mutfağında, kahvaltılar her daim bir şölen havasında geçer. Kahvaltı konusunda her bölgenin kendine has bir kahvaltı sofrası vardır. Bu sofralardaki farklılığın oluşmasındaki en önemli etken elbette ki, kültürel ve coğrafi özelliklerdir. Ülkemizde her bölgenin, her ilin kendine has değişmezleri olsa da Karadeniz mutfağı aralarında en meşhurlarıdır zannımızca. Karadeniz mutfağının yöresel yemeklerinin kendine has oluşu artık hepimizin malumu. Ancak bu kez sözünü ettiğimiz lezzet, yöresel bir yemek değil. Yine Karadeniz bölgesinde, doğanın içinden gelen bir tat; Kestane balı ve Anzer balı. Bu yazımızda, Karadeniz ballarına değineceğiz.
Karadeniz Yayla Balı
Karadeniz bölgesinin yüksek rakımlı yaylalarında yetişen envai çeşit kır çiçeklerinin nektarlarından elde edilmiş bir baldır. Elde edildiği çiçek çeşitliliği sebebiyle de son derece zengin bir baldır. Yaylalarda üretilen, hasat edilen bala denir. Karadeniz yayla balı, hasat edilen bitki örtüsü ve iklimi sebebiyle el değmemiş yeşilliklerin tadıyla süsleniyor. Arıların gezdiği nektarlar gibi tükettiği su da oldukça önemli. Yayladaki doğal su ile beslenen arılar, ballardaki nem oranını kusursuz hale getiriyor.
Yalnızca tadıyla değil faydalarıyla da dikkat çeken bir baldır yayla balı. Yayla balları tamamen bir tedavi için kullanılmasa da mevsimsel hastalıklarda, grip ve nezle gibi hastalıklarda her gün 1 kaşık bal ve 1 kaşık tarçın ile tüketilmesiyle sizleri rahatlatacak ve hastalığın iyileşmesinde büyük bir rol oynayacaktır. Yapılan araştırmalar sonucunda düzenli olarak yayla balı tüketilmesiyle birlikte, kemik ve mide kanseri hastalarında ve kalp hastalığı yaşayan kişilerde fayda sağladığı da görülmekte. Bu konuda balın tamamen doğal şartlarda ve katkısız üretilmesi büyük önem taşımaktadır. Nalia’da sofralarınıza getirdiğimiz Karadeniz yayla balı, Çayeli ilçemizin Senoz vadisinde ıhlamur, kestane ve bitki florasından %100 katkısız doğal olarak elde edilmektedir.
Kestane Balı
Özellikle yaz mevsimiyle birlikte yazın ilk döneminde çiçeklenme aşamasına geçen kestane ağaçlarının çiçeklerinden toplanarak elde edilmektedir. Mineral ve demir bakımından oldukça zengin olan Kestane balı; B ve C vitaminleri ses kısıklığı, öksürük, bronşit, boğaz ağrısı, sinüzit ve soğuk algınlığına da iyi gelmektedir. Dolaşım sistemi için oldukça faydalıdır diyebiliriz. Kestane balı, diğer bal çeşitlerinden farklı fiziksel özelliklere ve içeriğe sahiptir. Bazı özellikler gözle ayırt edilebilecek kadar belirgindir. Tatlı, acımsı ve buruk tatları bir arada bulunduran farklı bir aroması vardır ve rengi koyu kahverengidir. Yoğun kıvamlı ağır akışkanlı bir baldır.
Anzer Balı
Azeri Türkçe’sinde Anzer, bal anlamına geliyor. Rize’nin Anzer yaylasında arıların 400’den fazla çiçeği dolaşarak öz suyunu toplaması ile elde edilen bir baldır. Anzer balını ünlü, pahalı ve özel kılan ise, üretim sürecinde kullanılan çiçek türlerindeki çeşitliliktir. Rengi, tadındaki farklılıklar ve şeker dengesi toplandığı nektarlardan kaynaklanıyor. Anzer balı kokusunu, çiçeklerde bulunan aromalı volatil yağından alıyor. Bu yağ çeşidi, çiçeklerin kokmasını sağlayan yağ olarak da bilinir. Toplanan polen ve yağların sadece bir kısmı bala çevriliyor. Nektardan elde edilen balın miktarı ise, nektarların içindeki şeker konsantresine bağlı. Örneğin elma çiçeğinde çok fazla şeker bulunmadığı için, elma ağacından alınan nektarların çok az bir kısmı bala dönüştürülüyor.